25 Ağustos 2010 Çarşamba

HatSAFhada

"Saf" kelimesini nasıl tanırdınız? İyiydi rahmetli...
Benim çocukluğumdan beri bildiğim, kanıksadığım hatta kendimi güvende hissettiğim "saf" kelimesi yerini bambaşka anlamlara bırakmış. Temiz hatta pek temiz bir anlamı vardı oysa saflığın. İçinde bir tık duygusallık, naiflik ve iyilik vardı eskiden. Şimdiki anlamı ise entellektüel yoksunluğa varmış. İster fettan ol, ister kurnaz, ister kaltak ol, ister anne kafan kendinden başka birşeye basmıyorsa sen Safın önde gidenisin. Yok artık...
Peki bu kadar evrim geçirmiş bir kelime ve anlam karşısında biz kendimizi nasıl güvende hissederiz? Davranış modellerimize neye göre ayar çekeriz? Tepkilerimizi verirken deneysel hareketlere mi başvururuz?
Gelişirken gösterdiğimiz deformasyonun suçluları kimler? Kendi hayatlarını kurtarmak, gizlemek, saklamak için önce terminolojiyle sonra da bizim hayatlarımızla oynama cüretini gösterenler mi? Yoksa bunun ardında yine TDK mı var?
Demogojinin bu son şerrinden tanrı bütün safları korusun...