28 Temmuz 2013 Pazar

Nasıl bir masal anlattınız bize?

O kadar çok film seyretmeyecektik. O kadar kitap okumayacaktık. O kadar çok müzik dinlemeyecektik. O kadar da bilgiye aç olmayacaktık. Belli ki yanlış yaptık. Suç ailelerimizde; bizi dünyaya hazırlamaya çalışırken, bu ülkeye hazırlamayı unutmuş olacaklar. 

Sormak lazım bu devrim çocuklarına "Bizi niye böyle yetiştirdiniz?" diye. Niye çiçekleri bile sevmeyi öğrettiniz? Renkler çok mu önemliydi ki, bizi rengarenk boyadınız. Neden kendiniz yemek içmek yerine, bize kitaplar aldınız? Dünya klasiklerinin içine sorumsuzca itiverdiniz bizi. Burası dünya mı ki?
Bir tokat atsaydınız da şiddeti büyütebilseydik içimizde. Bak nasıl da sopa kullanmayı biliyor diğerleri, biz büyüsün diye ağaçlara kıyamazken. "Yalan söylemediğin sürece, istediğini yapmakta özgürsün" dediniz. Doğruyu söyleyen insanlar neden aramızda değil peki? Neden her doğru sözde birimizi alıyorlar içeri?

Umutla bak geleceğe, herşey o zaman güzel olur dediniz. Bütün güzellikler bir örtü ile örtülecekse, nasıl umut edelim? Kötü kurtların değil de kırmızı başlıklı kızların öldürüldüğü bir ülkede, nasıl dolaşalım yüzümüzde kocaman bir gülümsemeyle? Kadınlar kutsaldır demiştiniz. Hani nerede yaşıyor o kutsal kadın? 

Söyleyin nasıl bir masal anlattınız bize?

1 Temmuz 2013 Pazartesi

kimi

soyu sopu gariptir bizlerin
kimi der atanız uludur
kimi der maymundur
ezelden gelir anlaşmazlığımız
kimi der budur
kimi der şudur
bi canda iki akıl olur mu derseniz
kimi mal olur
kimi ne olur?