15 Kasım 2012 Perşembe

havadan sudan

Eskiydi çok eski
Tanıştığımızda
Geç kalkıp, geç yatıyorduk
notalara ve içki bardaklarına emanetti sohbetimiz

Yıllar geçti yıllar
Tekrarladığımızda
Erken kalkıp, erken yatıyorduk
Tecrübelere ve samimiyete emanetti sohbetimiz

Ve biliyor musun
bugün olduğumuz yerde
notalar hiç olmadığı kadar ahenkli,
şarap olmadığı kadar leziz
hava olmadığı kadar ılımandı...



taş

Karşı kaldırımın taşlarını bilsen de
ayağının altındakine yabancı kalırsın hep
dokunduğun ve hissettiğin bir adım uzakta hissettirir sana
Kandırmaya meyilli aklın
taş toprak demez
yabancılaştırır seni
ev dediğin yerden


14 Kasım 2012 Çarşamba

Kibirsiz Kirpi

Kibirsiz kirpiler olsak
sokmasak kimsenin gözüne oklarımızı olur olmaz
Sadece korusak kendimizi
otobanda savunmasız ilerlerken
olmaz mı

Bütün bedenimizi saran oklara rağmen
yumuşak karnımızla bilinsek
Ne olur yani
Kibirsiz kirpiler olabilsek...

Bir şeyin sihirbazı

Ben gizledim. Sözler söyledim başkaca.
O inandı. Başkası olduğuma
O gizlendi. Dolandık sokaklarda
Ben inandım. Başkası olduğuna

Yaşadıkça kuytular aydınlandı
Yalanlar çıktı şapkadan

Oysa ne büyük hayallerimiz vardı sihirbaz hakkında...

Esans

Kulaklarının ardından sızan parfüm kokusu gibidir bazen aşk.
Sessizce ve yerini belli etmeden yaklaşır
Başını bir hoş eder de itiraf edemezsin ilk burnuna çalındığında
Bulmak istersin geldiği yeri, görmek istersin nemli varlığını
Bir saç buklesinin ardından seninle meşk eder, düşüncelerini perişan eder.
Bir daha ve bir daha o kokuyu duymak için divane olursun
işte dostum ne zaman ki dönüp durmaya başladın
o kokunun ardında
dikkat etmelisin ki
kulak ardı edilmeyesin...
Bir hoş esans uğruna

5 Kasım 2012 Pazartesi

ender

Son dakika tanımalarındayım
yıllarımı verdikten sonra şaşkınlardayım
küçük bildiğim şeylerin büyümesinde
ve yok olmasındayım
sözlerin yerine oturmadığı
davranışların tiksindirdiği
o ender yerdeyim...


Gibi

Kum taneleridir bazen üzerine yapışır da güzel tasvirleri öldürür.
Yazlık hayallerine pis bir kaşıntı bırakıverir.
Hep dert bu değil midir ki? Kafanda şekillendirdiğin, önemsediğin ikinci kişinin hayallerinin duvarına bir gece vakti işediğini görmek...
Sorsan haklıdır da. Doğaldır. Çişi gelmiştir, tutsa daha mı iyidir?
Ne münasebet?
Sadece onun duvar dediği, bizim geleceğimizi yeşertmeye çalıştığımız bir seradır. Hani gözümüzün içi gibi baktığımız, nadir bir türü yaşatmaya çalıştığımız, özel yer...
Bir şey ifade ediyor mu?
Bazılarına Hayır.
Hoyratça kaktüsleri sulayan hantal bir gündelikçi gibi,
Yaşına ve tarihine hürmet edilmeden davranılan bir antika gibi
Gurme bir lezzeti çiğnemeden yutmak gibi
Zekice yapılmış bir espriye " ne demek istedin?" demek gibi
orgazm olmadan sevişmek gibi
gibi gibi gibi....