13 Ocak 2010 Çarşamba

A mı B mi?

Sahil kasabalarının kavruk tenli insanlarına özenmekle geçen hayatlarımızın ayakları ne zaman yere basacak? Yaş, sosyal statü, kadın, erkek farketmeksizin kurduğumuz denize nazır hayallerimizi kaçımız gerçekleştirebilecek bu hayatta? Herbirimizin aklını çelen basit ve küçük bir hayat varken geleceğimizde, bugünü bu kadar zorlamanın ne anlamı olabilir? Ne kadar dürüstüz kurduğumuz ve afişe ettiğimiz hayallerimizde? Onu da yapalım, bunu da yapalım, hiç birşeyden eksik kalmayalım diye harcadığımız gençliğimizde edindiklerimizi küçük bir sahil kasabasının bitkisel hayatına yatıracaksak eğer niye bugünden başlamıyoruz küçülmeye? Dillendirmeye korktuğumuz A planlarını es geçip olma ihtimali yüksek B planlarını mı konuşur olduk? Ne yaptığımız belli değil... Yaşayıp gidiyoruz...

Hiç yorum yok: