21 Kasım 2010 Pazar

mutlak mı muallak mı

Muallaklar ve mutlaklar... Yerinde durması gereken şeylerin kaygan zeminde kayması, yavaşça havada asılı kalması... Zaten havada olan şeylerin ise bir yere oturma çabası... Kaosun ta kendisi işte bu.
Hayatın kendi hayrımıza olmasını sağlamak için yapmamız gereken seçimler tam da bu noktada, kaosun rüzgarlı platformunda gerçekleşiyor. Seçim yapmak dürüstlüğümüze zede vermeme çabamızı, en savunmasız şekilde su yüzüne çıkartıyor. Sağda muallak solda mutlak ortada en saf halinle sen...Hangi tarafa yatkınsın? Hangi taraf senin çıkarlarını ve kimliğini besliyor? Bu süreçte en babasından havada asılı kalıp, sen kendin muallak olmuyor musun zaten? Peki bu durumda oyunu "mutlak"tan yana kullanırsan iki yüzlü olmaz mısın? Sağım, solum, önüm, arkam, dört bir tarafım kendi hayatlarını kotarma çabasında beni sikmeye çalışan insanlarla dolu. Burada mutlak bir kanım var ama beynimde muallaklar fink atıyor...

Hiç yorum yok: