14 Şubat 2012 Salı

14 şubat

Klişenin bir tarihi vardır.
gün o gün.
Bugün 14 şubat sevgililer günü.
Bu konuda yazmamak için gün boyu mücadele etsem de, 2 kadeh kırmızı şarap beni yolun yolcusu yaptı.
Yıl 2012, aylardan Şubat
sokaklarda yürüdüm amaçsızca, sadece 2 avuç taze oksijen merakımdan
aşk yoktu orada, kırmızılar vardı
içi yapay havayla doldurulmuş balonlardan yapılmış kalplerle doluydu sokak
kırmızı kazaklı bir iki çift gördüm, kadeh tokuşturan restoran camlarında
bir de kalpaklı bir adamla, 70lerinde bir bayan
belli ki uzun zaman verdiler aşka
belli ki hala zaman ayırıyorlardı aşka
sonra eve geldim
bir tek lambası açık kalmış evime
aşktan eser yoktu
aşkı şarapta yakalamaya çalıştım
kelimeler koştu yardımıma
bir de annem ve kardeşim
gerçek aşkı telefonun ahizesinde sonlandırdım.
Peki benim aşkım neredeydi?
Belki bir arkadaşında maç izliyordu, belki de siyasi bir toplumda not alıyordu
Kim bilir, kendinden başka?
Sevgililer Günü Kutlamasını yargılayan birçok mesajı ardımda bırakarak,
kapitalizme de hiç göz kırpmadan
keşke diyorum
en azından bugün bir çiçekle gelseydi eve, sarılsaydı sıkıca
hiç olmadığımız kadar bütün olsaydık
herkese, herşeye ve klişelere inat...

Hiç yorum yok: