19 Ocak 2009 Pazartesi

Vejetaryen Aslan

Yakaları her daim kalkık adam,
Ellerini cebine asla sokmazdı.
İri ve güçlü bakışları
kalbinin savunmasız kalmasını sevmezdi.

Ağrıyan başı kuytulara hasretti
Ama uyanık iradesi dik durmasını emrederdi
Ruhu, kafesin kapısı açık kaldığı anda kaçmaya meyleder,
Sebepsiz uzun yol yaptırırdı aklına ve huzuruna

Bir gün gönlü deli kadınla çarpıştı
Kadın, kaçak ruhunu eğitecek bir terbiyeci arıyordu.
Yakalarını daha da dikleştirdi adam.
Baştan koydu olmayacak kurallarını, dürüstçe.

Yakaların düştüğü, göğsün
rahat nefes aldığı günler de yaşadılar bazı.
Ama her seferinde bedenini silkeledi ve toparlandı adam.
Terbiyeci fark etmeden evcilleştirdi kadının hırçın kalbini

Evcilleşmiş ruh bedene girince sakinledi ortalık
Terbiyeci anlamadan başardığı şeye bakıyordu
Ve anlamıyordu…Anlamayacaktı da…

Kadının kalbi 1.88 boylarındaydı, sevgiyle büyümüştü
Kendi kendine okşamaya çalıştı önce, adam elini çekince
Giderek büzülen, burkulan kalp, göğüs kafesinin derinliklerine kaçtı.
Kadın adamın iri ve güçlü gözlerine son bir kez baktı.
Ama Adam gözlerini kapattı.

Önünde orman, elinde kan akıtan et parçası
Durdu kadın
Duruyor kadın
Belki hep duracak
Belki de girecek ormana, elindekine rağmen,
Vejetaryen bir aslan görmeyi ümit ederek.

Hiç yorum yok: