17 Temmuz 2010 Cumartesi

temiz bir hikaye

Ender görünen titizlik hastalığına çocukken yakalanmıştı. Bu amansız illet ona nefes aldırmamıştı kendini bilmez yaşlarından beri. Bu kadar kirli bir dünyada temizliğe nereden başlaması gerektiğini düşüp durarak geçirdiği onca yıllar ona orta yaş mertebesi kazandırmıştı. Bu gece yapılacak çok iş vardı. Kendi hazırladığı özel solüsyonu elinde sallarken başını yukarı kaldırdı. Siyahın ritmini bozan bütün yıldızları en güzel şekilde parlatıp tekrar yerine koymalıydı. Zaten o her işi hakkını vererek yapardı. En kirli yıldızı gözüne kestirdi ve bir kalemde yerinden koparttı. Apak beyaz bezine özenle döktüğü iksirle özenli bir şekilde ovmaya başladı. Ne yaparsa yapsın yıldız parlamıyor hatta giderek kirleniyordu. Yıldıza kafa tuttuğunun farkında değildi. Ovaladı. Ovaladı. Elinde gökyüzü kadar kara bir yıldız parçası kalana kadar. Elindeki kirli parça hastalığını tetikliyordu. Git gide kirlenen bedeni ve ruhu nefesini kesmeye başladı. Yıldızı yere attığında o da son gücünü kullanarak ayakta kalmaya çalışıyordu. Bir yıldız beraberinde kirli bir ruhu da yanına alarak gökyüzünde kaydı o gece. Bunu görenlerin kimileri temiz birer dilek tuttular o gece. Temizlik budur. En derinden gelen iyi niyetlerdir... That's all folks

Hiç yorum yok: